Paylaşımlar

06 MART 2017 | İÇİMİZDEN GELENLER

06.03.09

İkibinli yılların başıydı. Otuzlu yaşlarımın başı.

Henüz yirmilerinde gençlerle birlikte 5 otobüse doluştuk. Memleketi dere tepe dolaştık. 200 kişi ~ 1 ay...

Ankara'nın doğusunu, memleketin kuzey ve güneydoğusunu ilk defa görüyordum.

Çok büyüktü topraklar, git git bitmiyordu. Antik kent, kalıntı, müze ve tabiat harikalarının başlıcalarını geziyorduk.

İlk kez farkına varmış, ne olduğunu görmüştüm. Meandros her yerdeydi... Binlerce yıldır...

Antik dönemlerde, Menderes nehrinin içine kıvrıla kıvrıla ilerlemesi, friz süslemelerinde yaygın biçimde kullanılmıştı. İngilizce dilinde "meandering of a river" diye yerini de almıştı. Nehrin Kıvrılması...

...

Benim Meander'im 06.03.09 günü kuruldu.

O günden bugüne 8 yıl geçmiş, henüz.

Ben de Meander de değişime uğramışız, bariz.

Kıvrıla kıvrıla ilerliyoruz birlikte, yaşam denen bu nehirde.

Rakamları kurcalamayı bıraktık. Kelimeleri seçtik. Konuşmayı. İnsana dokunmayı.

Önce rakamlar vardı, sonra kelimeler. Önce Drucker ve patikası, sonra Meander'den Masallar ve Konuşmalar... Çok yakında yeni sürprizler...

...

Yaşam bir yolculuk, tıpkı seyahatin hayatın ta kendisi olduğu gibi...

Akıyoruz menzile doğru... Hayalimize varamayacağımızı bile bile...

...

Sevgiyle,

OZ

06.03.17

20 ŞUBAT 2017 | İÇİMİZDEN GELENLER

Rehavetin Ataletinden Kurtulmak

"Rahatlığın getirdiği Rehavetin Ataletinden kurtulmak; işte bütün mesele bu..."

diye yazmışım FaceBook sayfamda bundan tam altı yıl önce, 20 Şubat 2011'de.

~ ~ ~

"Rehavet Değişimin Düşmanıdır ~ Complacency is the Enemy of Change"

başlığında konuşmalar yapmama henüz 3 yıl varken...

....

Nelere kadir içimizden dökülen kelimeler, idrakimiz zayıf, bilinç altı her daim galip.

Yaz Gerçek Olsun inandığım bir müessese, ve işliyor. İnsanın şaşırmaması mümkün değil.

Geçen sene verdiğimiz bir değişim liderliği atölyesinden bir poster aşağıda; 2011 yılından bugüne...

#YazGercekOlsun #Urgency vs #Complacency #Atalet #Rehavet#AcilDurumHissi #TeyakkuzHali

15 EKİM 2016 | İÇİMİZDEN GELENLER

Son üç yılda 3.627 kişiye dokunduk...

“Cevherini Bul Kendinin Sarrafı Ol”

Meander Consulting, 2012 yılında Yönetici Gelişim Programları vermeye başladı. Büyük bir hayranlıkla okuyor, okuyor, okuyorduk ve Peter Drucker bir itfaiye hortumu gibi gürül gürül çağlıyor susuzluğumuzu gideriyordu. Yalnızca güçlü yanlarımızla kendimizi var edebilirdik.

“Mesel Temelli Liderlik Atölyeleri” Türkiye’ye geliyor

2013 yılında karşımıza bir inovasyon masalı çıktı ve “Mesel Temelli Liderlik Atölyeleri”ni Türkiye’ye getirmeye karar verdik. Henüz farkında değildik ama “Meander’den Masallar”ın temeli atılıyordu.

İmparator Penguenlerin İzinde, Değişim Kök Saldı…

2014 yılında İmparator Penguenlerin hikayesinin izini sürerek başladı maceramız. Buzdağları eriyordu ve bir an evvel harekete geçmeliydiler. Paul ve Penguenleri 25 ülkeden sonra İstanbul’daydı. “Değişim kalpten gelir” ~ “Değişim bir takım oyunudur” ~ “Gör-Hisset-Değiş” içimize işleyen güçlü başlıklardı. Değişime hayat vermek için yöneticilikten daha çok liderlik gerektiğini kavradık. Eğlence, enerji, aksiyon dolu Değişim Akıllı Liderlik atölyesi önce bireyleri sonra şirketleri harekete geçirdi.

Senaryomuzu yeniden yazdık, Turuncu~Pozitif bir kültür yarattık…

2015 yılı başında Turuncu Kurbağa masalı bizi bir seçim yapmaya zorladı; Ya Mutlu ve Turuncu olup sıra dışı işler yapacaktık ya da vasat olmayı tercih edip yeşerecektik. Olaylara bakış açımızın ve merceğimizin bize ait bir gerçeklik yarattığını, bu kafayla bir baltaya sap olamayacağımızı fark ettik. Olaylar içinde arayıp tarayıp pozitif olanı bulmayı ve olumlu yayın yaparsak pozitifliğin bulaşıcı olacağını gördük. Her atölyemiz sonrası, Pozitif Liderler çoğalmaya başladı.

Windsor çiftliğinin kurtuluşu için inovasyona hayat verdik…

2015, inovasyon için de masal zamanıydı. Koyun Stella’nın parlak fikri Windsor çiftliğini kurtarabilecek miydi? “Ekmek Teknesi”nin tıkır tıkır işlemeye devam etmesi önemliydi. Peki aynı anda, “İnovasyon Takası” nasıl yol alacaktı? Teknenin ve takanın tayfaları birlikte nasıl çalışacaklardı? İşin bir tarafı parlak fikri bulmaktı, oysa İnovasyon işin öte tarafıydı: “Fikre hayat vermek”. Bir yandan mevcut olanı korumak ve aynı anda yeni bir şey yaratmak için gerekli 6 adımı Stella ve dostlarının masalından öğrendik.

Hayat uzun ve kıvrımlı, biz akıştayız...

2016 yılında Meander’den Masallar Liderlik Atölyeleri farklı şirket ve sektörlerde hayat buldu. Konuşmalar vermeye ve yönetici gelişim programlarımıza devam ettik. Son 3 yılda 3.627 kişiye dokunduk. Bireyden başlayan değişimlerin topluluklarda dalga dalga yayıldığına şahit olduk. Her atölyeden, her konuşmadan yeni şeyler öğrenerek ayrıldık. Yola çıkarken söylediğimiz gibi, Hayat uzun ve kıvrımlı, biz akıştayız, sorumluluk alıyoruz. Fayda sağlıyoruz.

Yakında Arılar uçuşa gececek...

Çok yakında Paul Rigby, bu defa kendi yazdığı masalı “The BEE Book” ile yeniden İstanbul’da olacak.

Yüksek enerjisi ve harika üslubuyla bu defa BaşARI Liderliği atölyesinde ARI’larıyla uçuşa geçecek.

Kısa süre sonra sizi haberdar edeceğiz...

Değişim Sizinle Olsun...

10 EKİM 2016 | İÇİMİZDEN GELENLER

Henüz kimseler Koç değil, 360 derece icat edilmemişken...



Sene 1997 ~ Nisan ayının ilk 4 günü

Henüz çok küçüğüm. Dönüp kendime bakma şansına sahip oluyorum, büyüyorum.

Yavaş yavaş...

Ne güzel; çok şükür...

4 gün boyunca, Ken ve Ros Camsey ile beraberiz. Şahane insanlar... İktisat Bankası harika bir okul. Ekip yönetmeye başlamadan önce, nasıl yöneteceğimizi öğreniyoruz. Yönetici olmaya soyunuyoruz. Aferin...

Yönetici olduktan bir yıl kadar sonra, onları nasıl yönettiğimizi, ekibimizin bizim için doldurduğu anonim anketlerden öğreniyor, hakikat ile yüzleşiyoruz. Henüz 360 derece icat edilmemiş. Hakikatin tokadı iyi geliyor. Hepimiz kendimize geliyoruz. Bravo...

Antrenörlük yaparak yönetici olmayı öğreniyoruz, çünkü henüz kimseler Koç değil ve "coaching" kelimesi, henüz Türkçe'mize koçluk olarak yerleşmemiş... O da olur, vakti gelince...

Etkili toplantı yönetimi için, toplantı simülasyonumuz videoya çekiliyor, sonrasında görüntüleri, neler "başardığımızı" izliyoruz. Ayyy, bu gerçekten ben miyim!?! Video ne güzel bir alet değil mi?

İnsanın potansiyeline hayat vermesi için harika bir yerdi, İktisat Bankası.

Yeteneklerimiz sürekli zorlanıyordu ve o dönemde hepimiz akıştaydık...

.....

Şimdilerde 40 fırın ekmek yiyeceğimizi kabul edip bir yola koyulmuşuz.

Açlığımızı bastırmak zor, öğrenme iştahımız yerinde. Kıvrıla kıvrıla kendi nehir yatağımızda ilerliyoruz.

Menderes misali.

Yavaş yavaş...

Ne güzel; Çok şükür...

.......................

Özkan Zere

10 Ekim 2016, Kızıltoprak - İstanbul

.......................

Devamı...

17 EYLÜL 2016 | İÇİMİZDEN GELENLER

Herkes Sahneye

Haydi atla! Durma haydi. Durduğun kabahat. Atlasana sahneye. Evet şimdi. Hemen. Sen de...

2010 yılında neye uğrayacağımı bilmeden, ömrümde ilk defa sahneye atladım. Cesaret.

Dedim: Ya, bu ne acayip bir mesele böyle?

Bir oyun, sonra bir tane daha. 2012 yazında, yolum Şirince'ye uzandı.

2 haftalık yatılı kamp, yalın ayak başı kabak. Medrese'nin ilk tiyatro kampıydı.

İlk katın çatısı yeni kapanmış, pencerelere henüz cam takılmamıştı. Büyük Salon yoktu.

Kafamda kendime dair çatıları yıkıyor, gönlümde yeni bir pencere açıyordum. Büyük Plan yoktu.

Nereye gideceğimi bilmiyordum. Sadece yola çıkmaya cesaret etmiştim.

İlk atölyemden bu yana 5 yaz mevsimi geçti. Her yıl 2-3 haftamı oyunculuk atölyelerinde geçiriyorum.

Dünyanın farklı coğrafyalarından farklı ustalar ve parlak yeteneklerle aynı havayı soluyorum.

Sahnede ve tiyatro atölyelerinde nefes alırken, perde aralanıyor, başımı uzatıp hakikati görüyorum.

Kendime dair...

İşte şimdi burada, yine Tiyatro Medresesi'nde yeni bir kamp sayesinde, öz dönüşüm devam ediyor.

Ve herkesin kendi sahnesini bulup

seyirci değil oyuncu olmak için

neden yanıp tutuşmadığını

bir türlü aklım almıyor.

Özkan Zere

17.Eylül.2016 22:00 Tiyatro Medresesi

28 AĞUSTOS 2015 | İÇİMİZDEN GELENLER

İnovasyon'dan anladığım

“Golfün ne olduğunu biliyorsunuz, değil mi? Sıçrayamayan insanlar için basketbol, düşünemeyenler içinse satranç demektir golf.” Tom Robbins-B, Bira

Peki, inovasyon oyunu hangisi; Golf / Tenis / Basketbol / Satranç? Bence hiçbiri...Yoksa belki, Poker olabilir mi? Herkes farklı bir şey önerebilir...

Bir an için, dünyada tamamen uyanık dolaştığınızı ve olup biteni:

ve algılayabildiğiniz bir dolu faktörü izlediğinizi (bakıp gördüğünüzü) var sayalım.

İdrak edebildiğiniz tüm bilgilerin ışığında, benzeri olmayan, taze bir öneri / müthiş bir fikir ile çıkageldiniz.

Bu fikre hayat verirken yeterince hızlı olduğunuzu ve ektiğinizi hemen biçmek için gerekli destek ve kaynaklara kolay erişebildiğinizi (devlerin hayalinizden istifade edip sizi ekarte etmeyeceğini) kabul edelim.

İşte ancak o zaman bir İnnovatör olarak hatırlanma şansınız var.

Veyahut, onca yolu gelmiş, bir dolu şeyi başarmış, sonunda fikrinizi kaptırmış da olabilirsiniz. Pes etmek yok; sizden daha ne orijinal fikirler doğar. Kim bilir belki de zamanla kıymetinizi anlarlar ve ömür boyu çabalarınız günün birinde sizi gönüllerde taht kuran Tesla'ya dönüştürür (erişmek için ne şahane bir isim).

Pekala

şimdi çık sokağa ve parlak bir fikir "bul"

ve herkes

Aman buna nasıl İHTİYACIMIZ varmış da haberimiz yokmuş desin

ve unutma bir an evvel tekerler dönmeli ve sen

aklına Çevik, ayağına Çabuk olmalısın!

OZ Kasım. 17 2014, 1:00 am, 17 Ağustos'ta Türkçeleşti... golf üzerine bir inovasyon yazısının gazıyla... :)